HPV virüsünün şu anda bir ilaç tedavisi yoktur. HPV’nin yol çatığı lezyonlar tedavi edilmektedir. HPV siğil yaptıysa ve HPV yüksek dereceli hücre çoğalması yaptı ise bu lezyonlar tedavi edilmektedir. Vücudun savunma sisteminin aktivitesini artıran bazı ilaçların HPV’nin vücuttan atılmasını kolaylaştıracağı iddia edilmektedir fakat bu konudaki araştırmalar halen devam etmektedir. Şu an için HPV virüsünün ilaçla tedavisi mümkün değildir.
HPV genital bölgede gözle görülebilen siğil (kondilom) oluşturur, ayrıca kahverengi renk değişiklikleri oluşturabilir. Asıl önemli olan rahim ağzında oluşturduğu gözle görülemeyen hücre çoğalmalarıdır. Bunlar tanınıp tedavi edilirse sorun oluşturmaz ama zamanında tanınmaz ve doktora gidilip tedavi olunmazsa rahim ağzı kanserine dönüşebilir.
HPV ne zaman kanser yapar sorusu sık olarak sorulmaktadır. HPV bulaştıktan sonra kanserleşme hemen olmaz 5-15 yıl arasında bir süre alır. Jinekolojik kontrole giden kadınlarda kanser önsüsü lezyonlar tedavi edileceği için kanserleşme olması düşük bir ihtimaldir. HPV’nin jinekolojik kontrole gitmeyen kadınlarda kanser yapma ihtimali daha yüksektir.
HPV’nin dış genital bölgede oluşan siğiller dışında hastanın anlayabileceği tipik bir belirtisi yoktur. Siğil varsa doktora gidilmelidir. Smear ve HPV Testi yaparak yüksek riskli HPV olup olmadığı saptanmalıdır.
Genital-Anal bölgede yerleşen HPV sıklıkla cinsel ilişki yoluyla bulaşmaktadır. Cinsel deneyim yaşamamış kişilerde de HPV bulunduğu saptanmıştır. Hastaların çok sorduğu soru HPV’nin nasıl bulaştığıdır. Birden fazla partner varsa HPV nin kimden ve ne zaman alındığının anlaşılması mümkün değildir.
HPV bulaşması açısından önemli risk faktörü cinsel aktivitedir. Erkek ve kadınlarda HPV bulaşma riski cinsel partner sayısı ile artar ve kadın ve erkeğin beraber olduğu daha önceki partnerlerinin sayısı da önemli bir etkendir. Özellikle ilk adet görmeyi izleyen yıllarda cinsel ilişkiye başlamış kadınlar yüksek riske sahiptir.
HPV enfeksiyonu erken yaşlarda cinsel aktiviteye başlayan kadınlarda son derece sıktır (%80). HPV’nin Bunların büyük kısmı da spontan regrese olmaktadır . Yüksek riskli HPV tiplerinde viral temizlenme 8-14 ayda, düşük riskli HPV tiplerinde 5-6 ayda gerçekleşir.
HPV temel olarak cinsel yolla bulaşır, fakat oral ve anal seks ile de bulaşır. Anal bölgede ve ağız boğazda HPV enfeksiyonu oluşturur. Yanaktan öpüşmekle genital bölge HPV tipleri bulaşmaz.
Aktif HPV enfeksiyonu geçiren, gözlenen genital bölge siğilleri olan kadınlarda normal doğum sırasında bebeğin oral florasına bulaşıp larinksdeki ses tellerine hpv bulaşabilir ve nadir görülen ve bebekte laringeal papillomatozis denen bir hastalığa sebep olabilir. Fakat bulaşma oranı çok düşüktür.
Her HPV enfeksiyonu kanser geliştirmez. Onkojenik tipleri varsa bunun bir uzman tarafından değerlendirilmesi ve takip edilmesi gereklidir.
CIN 1 CIN2 ve CIN3, rahim ağzı kanserinin öncüsü lezyonlardır. Rahim ağzından alınan biyopside hücresel lezyonları ve şiddetini ifade eder. CIN lezyonları Tip 16, 18, 31, 33, 35, 39, 45, 51, 52, 56, 58, 59, 68, 73, 82 gibi yüksek riskli HPV enfeksiyonları neticesinde oluşur.
CIN 3 rahim ağzı kanserinin hemen öncesi bir lezyondur. Epitel içindeki hücre çoğalmasının yoğun olduğu ve tüm epiteli kaplamış olduğunu gösterir. Karsinoma insitu olarakda isimlendirilir. Bir sonraki aşama epitelyum altına stromaya yayılmadır. Yeni terminolojide CIN 2-3 yerine HSIL terminolojisi de kullanılmaktadır. CIN 3 mutlaka tedavi gerektirir. Genel kabul gören tedavi yöntemi LEEP uygulanmasıdır. LEEP, loop elektrosurgical excision procedure kelimelerinin baş harflerinden üretilmiş bir kelimedir.
CIN 2-3 e yolaçan ana etken HPV virüsüdür. HPV virüsünün ana bulaşma yolu ise cinsel temastır. Çok nadiren bazı diğer yollarla da bulaştığı bildirilmiştir.
CIN3 tedavisinde sık olarak LEEP işlemi uygulanır. İşlem lokal aneztezi ile de uygulanabilir ama ağrılı bir işlem olduğu için genelde hafif sedasyon ile birlikte yapılır. işlem normal şartlarda 15 dk sürer ve sonrasında hasta evine gider ve günlük aktivitelerine devam eder. LEEP işlemi sonrası 2-3 hafta az az kanama ve bol sulu akıntı olur sonrasında normale döner. İşlemden sonra 3 hafta cinsel ilişki olmamalıdır.
Hastalar tarafından sık sorulan sorulardan birisi de CIN 2-3 tedavi edilmezse ne olur sorusudur. Bu tür yüksek dereceli lezyonlar tedavi edilmezse rahim ağzı kanserine dönüşme olasılığı yüksektir o sebeple mutlaka LEEP yapılmalıdır. CIN 2-3 tedavi edilmezse rahim ağzı kanserine dönüşme ihtimali vardır o nedenle ihmal edilmemelidir. LEEP işlemi hastanın üremesi üzerine olumsuz etkide bulunmaz çocuk sahibi olunmasına engel olmaz.
LEEP işlemi tekrarlayan uygulamalar şeklinde birden fazla olarak uygulanırsa rahim ağzının kısalmasına yol açarak erken doğum riskini artırabilir. Bu nedenle deneyimli doktorlar tarafından sadece gereken durumlarda yapılmalıdır.
Her iki işlemde servikal preinvaziv lezyonları CIN2 ve CIN3 tedavi etmek için kullanılır. LEEP işlemi ayaktan hastanede yatmadan yapılır ve daha basit bir işlemdir. Konizasyon ise genelde hastanede yatırarak yapılır ve daha kanamalı ve daha büyük bir işlemdir daha fazla doku çıkartılır. CIN2 ve CIN3 işlemi için LEEP de Soğuk konizasyonda uygulanabilir fakat konizasyon işleminin çıkardığı doku daha fazladır buna bağlı olarak kanama, rahim ağzında daralma (stenoz) ve buna bağlı olarak ağrılı adet görme ve ağrılı cinsel ilişki olması ve bazen de rahim ağzının cerrahi olarak genişletilme ihtiyacı soğuk konizasyonda daha sık olarak görülür. Bu sebeplerle aynı etkinlikte olan LEEP işlemi tercih edilmektedir. Buna hastaya göre karar vermek gerekir.
CIN 2-3 ‘ün tekrarlama riski vardır. Bu sebeple LEEP işlemi sonrası hastaların mutlaka düzenli olarak smear ve HPV takibi gereklidir.
CIN 2-3 tedavi edildikten sonra hastaları gebe kalabilir ve doğum yapabilir. Ama HPV ve smear takibini mutlaka düzenli yaptırmak gereklidir. Gebe iken smear testi alınmalıdır ve gebe iken smear alınmasnın gebelik üzerine herhangi bir zararı yoktur.
HPV ‘ye bağlı CIN 2-3 geçiren hastaların doğum şeklinin ne olması gerektiği konusu uzun zamandır tartışılan bir konudur. Eskiden HPV’ye bağlı lezyonları olan hastaların bebeğe HPV bulaşmasını önlemek için sezaryen ile doğurması önerilirken son zamanlarda normal doğum yapılmasının da mümkün olduğu bebeğe bulaşma olasılığının çok düşük olduğu saptanmıştır.
Yüksek riskli HPV tipleri vücuda alındıktan sonra rahim ağzı kanseri oluşuncaya kadar geçen süre 5-15 yıl arasında değişir. Bu sebeple düzenli jinekolojik kontrole giden ve HPV smear testini yaptıran hastalarda rahim ağzı kanserine dönüşmeden erken tanı ile LEEP işlemi ile kanser olması önlenir.